Sayfa Başına Dön

Hemen Çıkma Oranını Düşürmek için Neler Yaptım?

Hiç yorum yok
hemen çıkma oranı blogBir sorunla karşı karşıyayım. Ziyaretçi sayım artarken hemen çıkma oranım da arttıkça artıyor. %77 çıkma oranı %90' lara ulaşmış durumda. Ve gittikçe de bu durum yükseliyor.

Hemen Çıkma Oranını Düşürmek için önerilerden şu ana kadar uyguladıklarım :

1-Linkleri otomatik olarak yeni pencerede Açmak: 
Link verdiğim sayfaları yeni sekmede açmak için bloguma kod ekledim. Ama hala hemen çıkma oranı düşmeyi bırak artmaya devam ediyor. Şunu belirtmemde fayda var. Ziyaretçi sayım da arttığı için bu yaptıklarım belki işe yaramıyor gibi görünebilir.

Aslında bu her durumda önemli bir konu. Bir blogda link verilmiş. Tam yazının ortalarında tıklıyorsunuz. Ve o sayfadan çıkıyorsunuz. Ziyaretçi için geri almak biraz zor gelebilir. Yeni bir sayfada pencere açılması hem ziyaretçi için daha kolay hem de sayfanıza gelen kişi hala sayfanızda zaman geçiriyor görüneceği için site sahipleri için iyi bir durum.

2- Benzer Yazılar Eklentisi:
Bunu zaten önceden eklemiştim. Yazının altında benzer yazılarla ilgili yazılarım görülüyor. Bu da mühim konulardan. Ancak bu, istediğim orana  düşmesini sağlamadığı için daha farklı bir yönteme  ihtiyacım olduğunu bariz şekilde gösteriyor. Ama ne? Bunu bulacağıma inanıyorum. Yazımı okumaya devam edin. Öğrendikçe buraya  yazacağım. Bu yazım yayımlanmışsa bilin ki birazcık da olsa yol katetmişim demektir.

3-Seo Uyumlu Tema:
Tavsiyeler arasında seo uyumlu tema kullanmak öneriliyor. Hızlı açılan  bir tema olması da mühim. Önceden olsa üşenmem sıfırdan başlar. Kodmuş, eklentiymiş düzenleyip  başlardım. Şimdi bunu yapmak beni düşündürüyor. Kodlar, eklentiler, düzenlemeler yapmışken bir noktaya getirmişim blogu. Yeni bir tema bu noktada doğru olur mu?  Hatırlamadığım  düzenlemeler var bir de tabii.

Ben blogger şablonunu kullanıyordum. Bu, seo uyumlu olmayacak da ne olacak diye düşünerek, blogger ın şablonuna güvendim.(Bu yazıyı yazdığımda temalar eskiydi. Yakın zamanda Blogger'a yeni, farklı temalar eklendi.Tema puanı da bayağı iyi. Bendeki şans işte.)

Tabii ziyaretçiler temayi beğenmediğinden de bu durum yaşanıldığı ile ilgili yazılar okuyunca tema arayışina  girdim. Bir tema buldum. Blogumda şu an görülen. Maalesef o da kodlarda değişiklik yapmak külfetli oluyor benim için. Bu işi hep ağırdan aldım. Blogum belli bir yere gelmişken artık tema değişikliği riskini alamıyorum. Blog açacaklara tavsiyem tema konusunu başlarda halledin.

4- Sayfa Açılış Hızı:
Sayfanın açılış hızı yavaş olması hemen çıkma oranını etkileyen faktörlerden. Google hız testinde blogumu test ettim. Ancak oradaki bazı uyarıları anlamadığım için nasıl düzelteceğimi bilmediğim için pek fazla bir şey yapamıyorum.

Anladığım şey resim küçültme. Onları bi düzeltebildim. Sayfa açılış hızını resim boyutları etkileyebiliyormuş.  Online resim küçültme sitelerinde tüm resimleri sıkıştırıp kullanıyorum.
 Temamı  değiştirmemin diğer bir sebebi bu. Sayfa açılışı hızlı olan bir tema yükledim.

5-Spam Ziyaretçiler:
Bir bu konu kaldı. Ben ziyaretçi sayım arttı diye memnunken bu ziyaretçiler arasında zararlı olanları olabiliyormuş.
 Hemen çıkma oranını etkiliyormuş. Benim bloguma spam ziyaretler olduğunu bazen görüyorum. Keşke google bunu engellese. Şimdilik bunu es geçiyorum.

6-Hemen çıkma oranını düşürmek için bir yöntem keşfettim:
 Bir sitedeyken sayfanın yenilendiğini fark ettim. Çok sinir bozucuydu. Site sahibi bunun
 farkında değil mi diye söylenirken diğer bazı sitelerde de  aynı şeyin olduğunu gördüm. Araştırdığımda hemen çıkma oranını düşürmek için kullanılan yöntemlerdenmiş.(İyi ki
uyarmaktan vazgeçmişim.)

Hemen çıkma oranım %90 larda olmasına rağmen bu yöntemi kullanmak istemiyorum.
Çünkü bir sayfada geçirilen süre de önemli olduğunu düşünüyorum. Eğer sayfa yenilenirse
 bu süre kısalarak blog değerini düşürme ihtimali geliyor aklıma o yüzden buna yanaşmıyorum.


7-Evet gelelim %91 ulaşmış hemen çıkma oranımı %90'a sabitlemeyi  nasıl başardım. Bir yandan ziyaretçi artarken bunu başarmak bence marifet.
Birkaç yazım o kadar uzamıştı ki artık yeni bir sayfadan devam etme gerekliliği hissettim. Ve yazımın devamına link vermemle sanırım bu oranın düşmesini sağladı. En çok ziyaretçi çeken
birkaç yazımı bu şekilde yaptım. Ayrıca yazılarımın sonuna benzer yazılarımın linkini  ekledim.
Not: Bu madde önemli.

8-Yine bu konuda bir şey daha yaptım. Hep kafamı kurcalayan bir şey vardı. Yazılarımın sıralamalarını değiştirmek mümkün mü?Bazı yazılarım ziyaretçi çekiyor. Ve bu yazılarımın bir önceki ve sonraki yazılarıma da bakıldığını fark ettim. Ancak şöyle bir sorun var alakasız yazılar olduğu için bu beni biraz rahatsız etmeye başladı.

Bu konuda bir yöntem var mı diye araştırdım, varmış. Bunu söylemek istemiyorum. Çünkü
 mesuliyet almak istemiyorum. Benim bloğum olduğu için deneme yapmakta bir sakınca görmedim. Çok risk almadan şu konuya önem verdim.

Ziyaretçi çekmediğini düşündüğüm yazılarımda oynama yaptım. Diğerlerine dokunmadım.
Benzer yazılarımı birbiri ardına getirdim.

Tarihi geriye değil, ileriye attım. Ne olur ne olmaz diye. Bu yaptığım oynama bana negatif
etkisini de hissetmedim değil. O yüzden tavsiye etmem.

Site sahibi arkadaşlara bu yüzden uyarım olacak. Yazılarınızı yayımlarken birbiri ile alakalı yazılarınızın pespeşe olmasına dikkat edin. Bu da önemli bir konu. Çünkü bir yazınız çok
okunuyorsa bir önceki ve sonrasına da geçiş yapılıyor.

Sonuç olarak bu yaptğım değişiklerle beraber her geçen gün ziyaretçi sayım arttı. Ve hemen çıkma oranını az da olsa düşürmeyi başardım. En azından belli oranda kalmasını sağladım.



Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Youtube Kanal İsmi ve Blog İsmi Nasıl Bulabilirim?

blog ya da youtube ismi bulma
Böyle bir yazı yazmayı aslında hep  düşünüyordum. Birçok isim önerilerim oldu. Ancak benden  youtube kanal ismi bulmak için öneriler istenildiğinde seve seve bulmaya çalışsam da  isim bulmamın ve isteklere cevap vermemin aslında yeterli olmadığını gördüm. Bu yüzden en iyisinin Blog adı ya da youtube kanalı için isim arayanlara yol gösterici bir yazı yazmak olduğuna karar verdim. Böylece herkes kendi için daha uzun vadede düşünüp fikir yürüterek iyi isimler bulabilir.

Youtube Kanalı ve Blog İsmi Bulmak İçin İpucları:
Blogunuzu ya da Youtube kanalınızı hangi alanda açacağınıza karar verin: 
Bu önemli. Blog ve youtube ismi bulmak için bu size  çok  kolaylık sağlıyacak.
Örneğin Kişisel gelişim alanında bir kanal ismi ya da blog ismi düşünüyorsunuz. Bunun için 'gelişim' kelimesi size bir ipucu olacaktır.

Şimdi bir fikir fırtınası yapabiliriz. Mavi kelimesi sevdiğim kelimelerden. Mavi Gelişim bir
 blog ya da kanal ismi olabilir.

Art aslında yabancı bir kelime ve bu isime karşı da bir sempatim var. Art Gelişim olabilir.
Ya da   kişisel gelişimi  tamamen ifade eden Artı Gelişim. Bakın ne kadar kolaylaştı isim bulmak.
Ya da Gelişime Doğru nasıl oldu?

Diğer bir yöntem ise ne tür kanal ya da blog açacaksanız o alanın içinde kullanılan
 terimleri, kelimeleri belirlemek:
 Kişisel Gelişimi yine ele alırsak. Kişisel Gelişim alanında kullanılan kelimeler neler olabilir?: Mutluluk, Başarı, Huzur, Refah, Kariyer, Değişim...vb. Bunları bir kağıda yazın. Beğendiğiniz bir kelimeyi seçin.

Hadi şimdi bu kelimeleri kullanarak örnek isimler bulmaya:
Mutluluk:  Benim Mutluluğum,    İçsel Mutluluk,      Sonsuz Mutluluk   gördüğünüz gibi fikirler aklımıza gelmeye başlıyor. Açıkçası bu isimlerde açılmış blog ya da youtube kanalı var mı diye bakmadım. Benim amacım size fikir bulmak için yöntem sunmak.

Huzur kelimesi sizin için daha uygun belki:  O zaman  Huzura Doğru ,  İçsel Huzur ...
Başarı: Başarı Yolu...gibi

Web konusunda bir blog açmak istiyorsunuz. O konuda donanımlıysanız:

Web kelimesi geçen bir ad olabilir. BilgiWeb, Web Dünyası...
Web içinde kullanılan bunu çağrıştıran kelimeleri bulun bir kağıda yazın: İnternet, tekno, net, sanal....gibi.
Şimdi yapacağımız tek şey  bu terimleri kullanarak ad türetmek: Tekno Yaşam, NetBilgi, Sanal Dünya...

En önemlisi televizyon seyrederken kitap okurken algılarınızı açık tutun:
 
Blogumun ismi ne olabilir? Youtube adı ne olabilir? sorularını kendinize hatırlatın. Tv izlerken zamanımızı boş yere harcamak yerine bunu avantaja çevirin.

Filmler, diziler, programlarda  kelimelere odaklanın. Söylenilenleri dinleyin. Size çok fazla kaynak oluşturacaktır televizyon. Tabii yanınızda kalem ve kağıdınız olsun. Not etmezseniz hatırlamakta zorlanabilirsiniz.

Kitaplar:
Kelime dağarcığınızı geliştirmek için muazzam bir kaynak. Yine en sevdiğiniz kitabı okurken yukarıdaki soruların bilincinde olarak okuyun. Kimbilir orada geçen bir kelimeyi çok beğeneceksiniz.

Sözlük:
Aslında isim bulma sürecinde sözlüklerden yararlanmak diğer yollardan biri. İçinde kaybolmamak için her gün belli bir sayfayı bu işe ayırmak gerektiğini düşünüyorum.
Tabii beğendiğiniz kelimeleri başka  uyumlu sözcüklerle bir araya getirmeniz de önemli.

Kısaca:
1-Hangi alanda kanal ya da blog açmak istediğinizi belirleyin. Örnek: Kitap
2- O kelimeden yola çıkarak isim türetin. Örnek: Kitap Dokusu, KitapOkur gibi
3-O alan içinde kullanılan terimleri, kelimeleri  belirleyip yeni isimler türetmeye çalışın. Örneğin: Okur, Okumak, Sayfalar, Kapak, Cilt, Sayfa numarası....Belirlediğimiz kelimelerden adlar türetmek:
Mavi Kapak, Sayfalar İçinde, Kalın Cilt...gibi....
4-Tv, radyo dinlerken söylenilen, kullanılan kelimelere odaklanın.
5-Kitap okuyun.
6-Sözlükleri karıştırın.

Kitaplardan Örnekler:
Blog, Youtube isimleri bulma çabamın sonucu olarak kitap okurken hep kitabın içinde geçen
isimler dikkatimi çeker oldu. Ben de isim arayışında olanlar için bir nevi örnek olması için
dikkatimi çeken isimleri buraya yazmaya karar verdim. Dergi, gazete, blog, Youtube kanalı..
.için  isim arayanlar için ilham kaynağı olacağını düşünüyorum.

Derle Topla Rahatla (Marie Kondo)
 adlı kitaba göz atarken  ilgimi çeken isimleri eklemek
 istedim. Mesela yazar kendi mesleği olan ev düzenleme sanatına KonMari Metodu ismini
vermiş. Kendi tarzında oluşturduğu bu ev düzenleme, toplama metoduna  kendi adı ve 
soyadının  bileşimi olan KonMari adını koymuş.
Sizler de böyle farklı bir yol izleyebilirsiniz.

Kitapta yazar çocukluğunda ev mimarisi, ev yaşamına dair dergiler okurmuş. Hatta bu isimleri
de kitabında yer vermiş.  ESSE adlı bir dergiye abone olduğunu öğreniyoruz.. Yine yemek pişirme
 ile ilgili bir dergi Turuncu Sayfa.

Hayatın Kaynağı (Ayn Rand):
Bu kitapta özellikle dergi , gazete, kitap isimleriyle  karşılaşıyoruz. Köşe yazılarının adını bile
 yazar bulmuş ve belirtmiş. Bir gazetede çalışan karakterin olması ve onların yazdıklarının
 kitlelerini nasıl etkilediğini göstermek esas alındığı için detaylı bilgiler karşımıza çıkıyor.

Bu romanda  gördüğümüz gazete ismi Banner. Ve bu gazetede yazan karakterimizin köşesinin adı.''BİR KÜÇÜK SES'' Kitapta sık sık Banner gazetesi karşımıza çıkıyor. Ve tabii 'Bir 
Küçük Ses'
Romanda geçen Ellswort Toohey adlı kişinin soyadının anlamı ne acaba? TooHey güzel bir
dergi ismi olur gibi geliyor.

Kitapta Yeni Sınırlar adlı bir dergi de yazan bir karakterimiz de var.
Yine bir gazete ismi geçiyor; Gazette

Bu şekilde kitap okurken ilgimi çeken isimlerin bir kısmını ekledim.  Aslında bu şekilde kitap okurken ilginç, dikkat çekici kelimelerden de yararlanabilirsiniz.

Şatodaki Kadın (Anne Bronte)

Hiç yorum yok
şatodaki kadın
Bronte kardeşlerden en küçüğü olan Anne Bronte merak ettiğim yazarlardan biriydi. Sonunda Şatodaki Kadın adlı kitabını okudum.  Daha önce en büyük kardeş Carlotte Bronte'nin Jane Eyre'sini, Ortanca kardeşin Emily Bronte'nin Uğultulu Tepeler'ini okumuştum. Anne Bronte henüz 29 yaşındayken hayata gözlerini yummuş. Bu kısacık hayatına iki kitap sığdırmış.

Yazdığı ilk roman ise Agnes Grey. Bu eserini de okumayı çok isterim. Bu üç kız kardeşin ortak noktaları sadece yazar olmaları değil aynı zamanda çok genç yaşlarda hastalık nedeniyle vefat etmeleri.

Tabii bu üç kardeşin bir de içkiye düşkün bir abileri vardır. Anne Bronte abisinin bu içler acısı hallerinden etkilenerek   Şatodaki Kadın adlı romanındaki bir karakteri oluşturduğu  yönünde bilgiler kitabın önsözünde belirtilmiş.

  Roman, ana karakter Gilbert'ın yakın dostuna yazdığı mektuplardan oluşuyor. Öyle mektup
 olarak yazılmış gibi görünse de baş kahramanımızın yaşadıklarını gayet net şekilde ifade ettiği mektuplar. Romanın belli bir yerinde olaylar daha da gizemli bir hale dönüşüyor..

Ve bu gizemin ardındaki gerçekleri artık açıklaması gerektiğine inanan ana karakter Helen, günlüklerini Gilbert'e verir.Ve gizemli karakterimiz Helen'in hayatındaki gizi her şeyiyle bu günlüklerden öğreniyoruz.

Bu romanı okuduğunuzda Jane Auste'ın kitaplarındaki o partileri, evlilikleri, gezmeleri, yaşam biçiminini, gelenekleri, asilliği, saygıyı görebilirsiniz. Ancak yazar Jane Austen gibi yaşamın
 sadece şaşaalı,  güzel tarafını yansıtmamış. O görünürde saygılı, asilliğin arka planındaki aldatmaları, ahlaksızlığı, küfürleri de tüm gerçekliğiyle sunmuş.

Bu romanda kadın  karakterin evli ve çocuklu olması sanırım bu romanın diğer kardeşlerin kitaplarından biraz daha geride kalmasına neden olmuş gibi geliyor.

Kitapta Aşk ve Gurur'daki Darc gibi bir karakter yok. Ya da Jane Eyre kitabındaki gibi
 karizmatik bir erkek baş karakter de. Şatodaki Kadın adlı romanda  maalesef eğlenceye,
içki, kumar, aldatmaya meyilli olup birbirine bu yönde baskı yapan  bir grup arkadaş ve sessiz,
 deli divane aşık biri olan  Gilbert var.

Kadın karekterimiz ne kadar  erdemli sadık olsa da, doğru davransa da sonuçta evli olması Aşk
 ve Gurur'daki gibi imrenilecek bir aşk hikayesi görmemize engel oluyor.  Bu kitapta daha çok bu gizemli kadın kim? O gerçeğin peşine düşüyoruz ister  istemez. Güzel bir kitap. Merakla okudum.

Romanın Konusu: 
Viktorya İngiltere'sindeyiz.  Gizemli bir kadının çocuğuyla bir şatoyu kiralamasıyla başlıyor
 her şey. Civardaki komşular bu gizemli dul kadını çok merak ederler.  Ziyaretine giderler.
Ancak kadının soğuk davranması ve  misafirliklerden hoşlanmaması biraz göze batar.

Gizemli hanımımız bu davetlere bahane bulmak istese de  çok tuhaf karşılanmaması için
mecburen birkaç kez davete teşrif eder. Evin delikanlısı bu kadını başlarda pek beğenmese de sonradan etkisinden kurtulamaz.

 Sık sık şatoya uğramaya başlar.  Yalnız onun gibi şatoya uğrayan  biri daha vardır. Ve dedikodular, söylentiler başlar, yanlış anlamalar öyle bir hal alır ki..... Bundan sonrasını anlatmam çok doğru olmaz sanırım.

Kitabın Orijinal ismi:The Tenant of Wildfell Hall
İlk Yayımlanma Tarihi: 1848
The Tenant of Wildfell Hall adıyla üç bölümlük 1996 yılı İngiliz yapımı bir mini dizi  çekilmiş.



Hiç yorum yok :

Yorum Gönder